100'er Milyon Doları cepten değil Ziraat'ten

3. Havalimanı havuz problemi 

Sağda solda yazılıp çizildi... İtiraz eden de yok...

Dünyanın en büyüğü olacak üçüncü havalimanının ihalesini kazanan “Çılgın beşli”den iki tanesi, Cengiz ve Limak...

Sabah-atv‘nin alımı için oluşturulan yardım havuzuna 100’er milyon doları ceplerinden çıkaramamışlar. Parayı ancak şirket hisselerini rehin vererek Ziraat Bankası’ndan çektikleri krediyle sağlamışlar...

Üstelik bu olaylar 17 Aralık operasyonlarından önce olmuş. Anlaşılan söz konusu işadamlarının operasyonlar öncesinde de elleri bollukta değilmiş...

İşadamlarının durumu kendilerini ilgilendirir kuşkusuz.

Ancak böyle bir bilgi insanın aklına bir sürü soru da getiriyor...

Mesela...

100 milyon doları bulup havuza atamıyorsan...

- Daha başlangıçta maliyeti 49.5 milyar doları bulan dünyanın en büyük havalimanına nasıl talip oluyorsun?

100 milyon doları bulup havuza atamıyorsan...

Artan dış borç faiziyle birlikte maliyetin 57.5 milyar dolara yükselmesi gözünü korkutmuyor mu?

100 milyon doları bulup havuza atamıyorsan...

Yükselen döviz nedeniyle projenin TL maliyetinin 95 milyar TL’den 130 milyar liraya çıkması bütçeni zorlamaz mı?

Olmaz ya, hadi oldu...

Tut ki imkansızı başarıp yaptın o havaalanını...

-Nasıl para kazanacaksın. Bir kahve 50, bir poğaça 100 lira mı olacak havaalanında? Vs. vs...

İçinden çıkılmaz bir havuz problemi gibi...

Akıl ermiyor...

Ekonomik mantık çöküyor...

Peki bu soruların yanına bir de TOKİ’yi ekleyelim o zaman...

Bizim yaptığımız bu hesabı TOKİ yapamıyor mu?

Havalimanının yalan olduğunu göremiyor mu?

Yapıyorsa, görüyorsa...

Havalimanı çevresinde 3-5 yıl önce metrekaresi 5-10 TL olan arazileri, şimdi 175 TL’ye varan fiyatlarla neden acilen kamulaştırıyor...

Bir sürü yandaş işadamının, hatta medya grubu yöneticilerinin ucuza topladığı arsalara, bu kriz ortamında neden müşteri oluyor?

Neden onların kârlarını realize edip, nakite döndürüyor?

Kimin cebine para aktarılıyor?

Oğuz Karamuk/Taraf