TÜSİAD Başkanı Yılmaz’ın ‘Böyle ülkeye yabancı yatırım gelmez’ sözleriyle başlayan tartışmada rakamlar ne diyor? Verilere göre, doğrudan yabancı yatırım miktarı geçen yılın 11 aylık döneminde % 13.4 azaldı ve 10.3 milyar dolara geriledi
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) 44’üncü genel kurulunda “Böyle bir ülkeye yabancı yatırımcı gelmez” sözleriyle Başbakan Erdoğan’ın eleştirilerinin hedefine oturan TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz, gözleri Türkiye’ye gelen yabancı yatırıma çekti. Ekonomi Bakanlığı’nın ocak ayında açıkladığı uluslararası doğrudan yatırım verilerine göre, Türkiye’ye Ocak-Kasım 2013 arasında uluslararası yatırım girişi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13.4 azaldı ve 10 milyar 394 milyon dolar düzeyinde oldu. Bu rakam 2012’nin 11 aylık döneminde 11 milyar 999 milyon dolar düzeyindeydi
YILLARA GÖRE DALGALI
Yabancı yatırım geçen yılın 11 ayında 2012’ye göre düşerken, 2011 yılındaki 16 milyar doların da 6 milyar dolar altında kaldı. Global krizin başladığı 2008 yılında Türkiye 19.7 milyar dolar yabancı sermaye çekerken, 2009’da bu rakam yarı yarıya düşerek 8.6 milyar dolara geriledi. Veriler, Kasım 2013’te gelen yabancı yatırım miktarının global krizin etkisinin hissedildiği 2009 yılının 2 milyar dolar üstünde olduğunu gösteriyor. Tabi bu rakamlara Aralık 2013 verileri açıklanmadığı için dâhil edilmedi.
Uluslararası doğrudan yatırım girişi kaleminde yer alan sermaye girişi 2013 yılında toplam yüzde 10.7 azalmayla 8 milyar 430 milyon dolar olarak gerçekleşirken, gayrimenkul yatırım girişi yüzde 4.1 azalmayla 2 milyar 400 milyon dolar oldu.
İMALATTA DÜŞÜŞ
Uluslararası doğrudan yatırım sermaye girişlerinin sektörlere göre dağılımına bakıldığında, mali aracı kuruluşların faaliyetleri sektöründeki sermaye girişi, Ocak-Kasım 2013 döneminde bir önceki yıla göre yüzde 134 artışla 3 milyar 473 milyon dolara, elektrik, gaz ve su sektöründeki sermaye girişi de yüzde 121.8 artışla 1 milyar 850 milyon dolara çıktı. Aynı dönemde, inşaat sektöründe yabancı sermaye girişi yüzde 86 düşüşle 188 milyon dolara, imalat sanayii sektöründeki sermaye girişi de yüzde 63.2 gerilemeyle 1 milyar 488 milyon dolara geriledi.
AB’DEN GİRİŞ GERİLEDİ
Uluslararası doğrudan yatırım sermaye girişlerinin ülkelere göre dağılımına bakıldığında, 8.4 milyar dolarlık nakit sermaye gerişinin yüzde 56.5’i AB ülkelerinden kaynaklandı. AB ülkeleri kaynaklı sermaye girişi Ocak-Kasım 2013 döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre, yüzde 28.6 düşüşle 4 milyar 764 milyon dolara gerilerken, AB ülkeleri içinde Almanya 1 milyar 746 milyon dolarla ilk sırada yer aldı. Bu ülkeyi 656 milyon dolarla Avusturya ve 208 milyon dolarla Fransa izledi. Aynı dönemde Afrika ülkelerinde sermaye girişi olmazken, ABD’den 329 milyon dolar, Yakın ve Ortadoğu ülkelerinden 2 milyar 265 milyon dolarlık sermaye girişi yaşandı.
ŞİRKET SAYISI DA DÜŞTÜ
Kasım 2013’te 114 adet uluslararası sermayeli şirket kurulurken, bu rakam geçen yılın aynı ayına göre, yüzde 67.1 düştü. Geçen yılın kasım sonu itibariyle 2.492 adet uluslararası sermayeli şirket ve şube kurulurken, 165 adet yerli sermayeli şirkete de uluslararası sermaye iştiraki gerçekleşti. Ocak-Kasım döneminde kurulan 2.657 adet uluslararası sermayeli şirketin 961 adedi AB ülkeleri, 956 adedi Yakın ve Ortadoğu ülkeleri 252 adedi ise diğer Avrupa ülkeleri ortaklı şirketlerden oluştu.
36 bin 465 yabancı sermayeli şirket var
Türkiye’de 1954’ten Kasım 2013’e kadar geçen sürede 30 bin 382 adet uluslararası sermayeli şirket ve şube kurulurken, 6.083 adet yerli sermayeli şirkete de uluslararası sermaye iştiraki gerçekleşti. Türkiye’de toplamda ise 36 bin 465 adet uluslararası sermayeli şirket faaliyette bulunuyor. Bu şirketlerin sayısının ülkelere göre dağılımına bakıldığında; AB ülkeleri kaynaklı şirket sayısı 17 bin 861, Yakın ve Ortadoğu ülkeleri 8.848, diğer Avrupa ülkeleri 3.973, Afrika ülkeleri 893 adet, Kuzey Amerika ülkeleri 1.657 adet olarak sıralandı.
‘Büyüme % 3.8 olur’
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2013 yılında ekonomik büyümenin yüzde 3.8 civarında olabileceğini söyledi. Almanya’da konuşan Erdoğan, Türkiye’nin bu rakamla OECD ülkeleri arasında en yüksek büyümeyi yakalayan beş ülkeden biri olacağını ifade etti. Orta Vadeli Program’da GSYH büyümesi 2013’te yüzde 3.6, 2014’te yüzde 4, 2015’te yüzde 5, 2016’da yüzde 5 olarak öngörülmüştü.
B VE C PLANI VAR
Başbakan Erdoğan, Almanya Şansölyesi Angela Merkel ile görüşmesinde de, faiz artışıyla ilgili açıklamalarda bulundu. “Bireysel olarak faiz artışına karşı bir başbakanım” diyen Erdoğan, şöyle konuştu: “Bunu paylaşmıyorum ama bağımsız bir kurum olan Merkez Bankası’na müdahale yetkim yok. Yine de ben bütün bunlara rağmen bunun geçici olduğunu, belli bir süreçten sonra da buna hükümet olarak kendi tasarrufumuzda neler yapabiliriz? Bunun için bir B planımız, bir C planımız var. Bunu da en kısa zamanda ama seçim öncesi ama seçim sonrası bu uygulamayı da başlatacağız bunu da burada özellikle ifade etmek isterim.”
Önder Çelik/Taraf
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |