Eski Kırkpınar ağasına 9 yıl hapis cezası

Edirne MİT Bölge başkanı olarak tanıtılan Çetin ve Av. Hasan Yaşar dâhil 4 kişiye, 9 yıl 4’er ay hapis cezası ile 31 milyon 250 biner TL de adli para cezası verildi. Sanıklar suçu birbirlerine atarken Çetin ifadesinde “MİT’çi olduğumu söylemedim. Başıma silah dayadılar” diye konuştu.

HalkTV'den Dinçer Gökçe'nin haberine göre Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava geçen günlerde karara bağlandı. Dosyada, tekstil sektörünün önde gelen firmalarından biri olan TÜBAŞ Tekstil Ürünleri Boyama AŞ ile bu şirketin sahibi zarar gören tarafta yer aldı. Sanık sandalyesinde ise eski Kırkpınar ağası Ahmet Çetin (57), Ankara Barosu’na üye avukat Hasan Yaşar (43) emlakçı Tarkan Adsız (52) ve eski tapu çalışanı Atakan Avcı (48) ile birlikte 11 kişi yer aldı.

‘Alıcılar gizlilik içinde belirleniyor’

Dava dosyasına göre, TÜBAŞ Tekstil’in sahibi Cemal Sezgin (70) ile temasa geçen emlakçı Tarkan Adsız bu kişiye, Çorlu’da kamuya ait bir dizi değerli arazinin olduğunu söyledi. Adsız, Sezgin’e anılan arazilerin satışının Ankara’daki bir ekip eli ile yapıldığını söyledi. İddiaya göre Adsız, bu görüşmede “Alıcılar büyük bir titizlik ve gizlilik içinde bu ekip tarafından belirleniyor” dedi.

‘MİT Bölge Başkanı’ olarak tanıtıldı

Cemal Sezgin’in yetkilendirmesi ile şirketin Muhasebe Müdürü Ş. Sezgin ile Cemal Sezgin’in oğlu B. Sezgin Ankara’ya gitti. Tarkan Adsız bu görüşmede, gelen kişileri Ahmet Çetin ile tanıştırdı. Ş. Sezgin, Ankara’daki bir otelde yaptıkları görüşmede Adsız’ın, Çetin’i, kendileri ile ‘MİT Edirne Bölge Başkanı’ olarak tanıttığını anlattı. İddiaya göre, Tekirdağ’da kamuya ait arazilerin satışında Çetin’in yetkisinde olduğu anlatıldı.

Resmi Gazete’nin de sahtesini bastılar!

Adsız ve Çetin, Çorlu’da bulunan bir arazinin TÜBAŞ’a 13 milyon liraya satılması konusunda ‘mutabık’ kaldı. Bu aşamadan sonra bir dizi görüşme ve para transferi oldu. Arazinin TÜBAŞ’a satıldığına dair sahte Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ve sahte Resmi Gazete evrakı dahi oluşturuldu. Tapu devri için aylarca oyalanan şirket yetkililerine, Photoshop’ta oluşturulan bir sahte tapu dahi verildi.

Elden verilen 5.2 milyon için tutanak

Haziran 2016’da başlayan ve bir yıla yakın süren görüşmelerin birinde, iddiaya göre MİT Edirne Bölge Başkanı olarak tanıtılan Ahmet Çetin; A. K. H. E. ve A. Ö.’yü de üst düzey MİT görevlisi olarak tanıttı. Şirket bu süreçte toplamda 10 milyon liralık bir ödeme yaptı. Ödemenin bir bölümü Av. Yaşar’ın banka hesabına gönderildi. Anılan paranın 5 milyon 200 bin lirası Ahmet Çetin’e elden verilen. 24 Ocak 2017 günü verilen bu paranın verildiğine dair tutanak imzaladı.

‘O günün kuru ile zararımız 5 milyon dolar’

Ancak, arazi satışını hayali olduğunu kendileri ile paylaşılan belgelerin de sahte olduğunu gören şirket sahibi suç duyurusunda bulundu. Şirket sahibi Cemal Sezgin ifadesine, toplamda bin çalışanlarının olduğun Çerkezköy ve Muratlı’da fabrikalarının olduğunu kaydederek “Bu adamlar bizim 13 milyon 500 bin TL paramızı aldılar, o zamanki dolar kuruyla 5 milyon dolara denk geliyordu” dedi.

Savunması alan sanıklar ise, suçlamaları kabul etmedi. Dava dosyasına göre, ‘dolandırıcılık’ suçlamasının odağında yer alan Av. Hasan Yaşar ile Ahmet Çetin ise birbirlerini suçladı.

Çetin: Başıma silah dayayıp çek aldılar

Ahmet Çetin savunmasında, 30 yıldır emlak işi yaptığını ifade ederek “Ben kimseye kendimi MİT görevlisi olarak tanıtmadım, kimseyi dolandırmadım. Şahıslar benden, İstanbul’da kafama silah dayayarak 1.000.000 dolar değerinde çek aldılar. Kırkpınar Ağası oldum. Ağalık bedelinin tamamını ödeyemediğim için benim ağalığım iptal edildi. Bu dosya ile itibarım zedelendi. Kamuoyunda linç edildim” dedi.

‘Yukarıda tanıdıklarım var’ dedi

Av. Hasan Yaşar ise, Ahmet Çetin’in kendisine, MİT Marmara Bölge’de çalıştığını söylediğini öne sürerek bu kişinin kendisine “Benim yukarıda tanıdıklarım var ben bu sorunu (arazi alımı) hallederim” dediğini öne sürdü. Av. Yaşar, Çetin’in, TÜBAŞ’ın sahiplerinden aldığı para ile Range Rover marka aracını aldığını ifade etti. Yaşar, şikâyetçilere verilen sahte belgelerin ise Ahmet Çetin ile bir diğer sanık T. C. tarafından hazırlandığını öne sürdü.