Çakarlı gazeteciler açıklansın!

Sabah yazarı Melih Altınok, geçen hafta "Gazetecinin polis koruması mı olur?" başlıklı yazısında, ünlü isimlere ve gazetecilere koruma verilmesini, "Korumasız gezemiyorlarsa az yesinler de parasını ceplerinden versinler. Ama tabii o zaman trafikte çakarlı arabaları kullanamazlar, akşam yemeğinde Bebek Otel'e yetişmek için trafiği terörize edemezler değil mi?" sözleriyle eleştirmişti.

Sık sık ünlülerin yanında şoförlükten çanta taşımaya kadar alakasız işler yaptırılan görevlilerin yakınmalarını dinlediğini ifade eden Altınok, "Aralarında gazetecilerin korumalığını yapanlar da var" diyerek, "Her şey bir yana, gazetecinin polis korumasıyla gezmesi nedir arkadaş?" sorusunu sordu. 

Altınok'un eleştirilerini destekleyen Cem Küçük, tasarruf tedbirleri kapsamında, tehdit alanların haricindeki gazetecilerin ve ünlülerin polis korumalarının kaldırılmasını istedi.

Sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda, "Maalesef bazı gazeteci ve ünlüler koruma polislerine şoförlük yaptırıyor. Veyahut Melih’in dediği gibi çanta taşımaya kadar alakasız işler yaptırılıyor. Polislerimizin daha ciddi işleri var" ifadelerini kullanan Küçük'ün, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'yı da etiketlediği dikkat çekmişti.

ÇAKARLI GAZETECİLER SESSİZ, FARUK BEY 'DEDİKODU' DİYOR

Melih Altınok, bugünkü yazısından çakarlı gazeteciler olayına değindi. İşte o yazı;

Geçen hafta İçişleri Bakanlığı'nın açıkladığı kamuda tasarruf tedbirleriyle ilgili şunları yazdım:

"Kamuda tasarruf derken beklentimiz, emniyet gibi kritik görevleri yürüten bürokratların güvenlik koşullarından ziyade israf niteliğindeki kalemlerde kısıntıya gidilmesi.

Mesela ünlü isimlere jest niteliğinde verilen korumlar. Korumasız gezemiyorlarsa az yesinler de parasını ceplerinden versinler.

Ama tabii o zaman trafikte çakarlı arabaları kullanamazlar, akşam yemeğinde Bebek Otel'e yetişmek için trafiği terörize edemezler değil mi?

Sık sık ünlülerin yanında şoförlükten çanta taşımaya kadar alakasız işler yaptırılan görevlilerin yakınmalarını dinliyorum. Aralarında gazetecilerin korumalığını yapanlar da var. Her şey bir yana, gazetecinin polis korumasıyla gezmesi nedir arkadaş?"

Meğer sektörde yalnız gezenler, eskortsuz dolaşanlar azınlıktaymış. Doğru yere parmak basmışım. Herkes bir şeyler söylüyor.

Mesela kendisinin de çağrılı koruma hakkı olduğunu ancak kullanmadığını anlatan Halk TV programcısı İsmail Küçükkaya, daha çok AK Parti'ye yakın gazetecilerin korumayla gezdiğinden bahsediyor.

Bir konuyu eleştirirken muhatabı yandaş mı fondaş mı diye bakmadığımı biliyorsun İsmail. Ama merak ediyorsan söyleyeyim; çakarlı medya ünlüleri de çok. Çoğu da arkadaşın.

"Medya Ombudsmanı" Faruk Bildirici ise isim vermem gerektiğini, yaptığımın "dedikodu yazarlığına" benzediğini söylüyor. Güya eleştiriyormuşum ama isim vermeyerek koruyormuşum da.

Koruyacak olsam niye konuyu açayım hocam. Şu yazdığına kendin inanıyor musun?

Ayrıca kusura bakmasın, haber kaynaklarımın, polislerin ekmeğiyle oynayamam. Ben görevimi yerine getirdim. Açık açık ilgililere şikâyetleri buradan ilettim. Derdim üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil.

Kendisine de tavsiyem, "O onu demiş, bu bunu demiş" şeklindeki dedikodu ombdusmanlığını bırakması, mesleğin prestijini önemsiyorsa ayukka çıkmış iddiaların üzerine gitmesi, muhataplarından önce "dedikodu bunlar" diye haberin üstünü örtmeye çalışmaması.

İSMAİL KÜÇÜKKAYA'DAN ÇAĞRI

Gazeteci İsmail Küçükkaya, HalkTV'de, "Çakar kullanan gazeteciler açıklansın" diyerek İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya çağrıda bulundu.